Kategori arşivi: Kitap

Bir Ömür Nasıl Yaşanır? – İlber Ortaylı

Söyleşi biçiminde yazılan kitapta Yenal Bilgici soruyor İlber Ortaylı Hoca cevaplıyor. Söyleşi kitapları son yıllarda oldukça moda oldu. Önceleri basit buluyordum bu tarzı ama diyaloglar ilgi çekiyor. Fikrim değişti diyebilirim. İnsanların hayata bakışı kendine özeldir. Bazı insanlarla benzer bir hayat görüşüne sahip olduğunuzu görürsünüz ancak onunla bile farklı düşündüğünüz noktalar elbet olacaktır. İlber Hoca’da şahsına münhasır bir kişi. Eğitimli, donanımlı… Yaşını göz önünde bulundurduğumuzda gençlik yıllarını yaşadığı dönemde aldığı eğitime bakarsanız şanslı da olduğunu görebilirsiniz. O yıllarda yurt dışında eğitim almak, birçok ülke gezebilmek vs. Tabi karşısına çıkan fırsatları kullanmak da insana kalıyor. Kendisi çok çalışarak fırsatları iyi değerlendirmiştir. Dedim ya herkesin hayat görüşü kendine olduğundan her fikrine katılmayabilirsiniz. Ancak kitaptan alınacak çok şey var. Akademinin içerisinde olması da fikirleri oldukça ilgimi çekti. Herkesin birşeyler alabileceği bir kitap olduğunu düşünerek tavsiye ediyorum.

En Güzel Örneğin En Güzel Örnekleri Sahâbe İklimi – Sahâbe Listesi

Geçtiğimiz günlerde Muhammed Emin Yıldırım’ın En Güzel Örneğin En Güzel Örnekleri Sahâbe İklimi serisine başlamıştım. Bitirdiğim ilk ciltin yorumları bağlantıdadır. Şu anda ikinci kitabı okuyorum. Bu kitapları yürekten tavsiye ediyorum. Kitapta adı geçen sahâbeleri daha sonra bulmak için bir indeks hazırlamaya karar verdim. Bu kapsamda aşağıdaki listeyi oluşturdum. Liste sahâbelerin isimlerinin alfabetik sıralaması gözetilerek hazırlandı. Ayrıca ilgili sahâbe hangi şehirle bağdaştırılmış, hangi ciltin hangi sayfasından başlayarak anlatılmış bunların bilgileri de mevcuttur. Bu liste inşallah ben başta olmak üzere birilerinin işine yarar.

İsim Cilt Şehir Sayfa Öne Çıkan Özelliği
Abdullah bin Abbâs 1 Kocaeli 333 Kur’ân Tercümanı
Abdullah bin Amr 3 Çankırı 335 Bir Ahlak Kahramanı
Abdullah bin Ca’fer 1 Batman 401 Cömertlik Deryası
Abdullah bin Cahş 1 Eskişehir 259 Şehadet Aşığı
Abdullah bin Mes’ûd 2 Muş 137 Tevhid Kalesi
Abdullah bin Ömer 3 Düzce 163 Âlim Sahâbi
Abdullah bin Revâha 2 Gümüşhane 435 Peygamber’in Şairi
Abdullah bin Selâm 4 Kastamonu 225 Pazarlıksız İman
Abdullah biz Zübeyr 3 Amasya 249 Mescid Güvercini
Abdurrahman bin Avf 3 Siirt 189 Rahmân’ın Tüccarı
Âişe binti Ebû Bekir 1 Niğde 471 Efendimizin (SAS) Sevgilisi
Ali bin Ebî Tâlib 3 Tunceli 363 Aslanların Aslanı
Ammâr bin Yâsir 1 Kütahya 359 Cennetin Özlediği Sahâbi
Amr bin Ma’dîkerib 2 Çorum 463 Bin Kişiye Bedel Asker
Âtike bint Zeyd 2 Nevşehir 315 Şehitlerin Hanımı
Berâ bin Mâlik 1 Karaman 219 Şehadet Sevdalısı
Bilâl bin Rebâh 4 Denizli 201 Müezzinlerin Efendisi
Câbir bin Abdullah 1 Zonguldak 311 Helal Kazanç Örneği
Cebele bin Hârise 4 Ağrı 289 Saâdet Asrı’ndan Bir Dağ
Cerîr bin Abdullah 1 Gaziantep 95 Antep’in Sakini
Ebû Bekir 1 Adana 29 Sâdık Dost
Ebû Eyyûb El-Ensâri 3 İstanbul 305 İstanbul’un Manevi Fatihi
Ebû Hûreyre 4 Bilecik 475 Nübüvvet Medresesinin Hafızası
Ebû Mihcen Es-Sekafî 4 Artvin 429 Kâdisiye’nin Kahramanı
Ebû Talha bin Sehl 1 Muğla 381 İnfak Kahramanı
Ebû Ubeyde bin Cerrâh 1 Hatay 141 Ümmetin Emini
Ebû Zer El-Ğıfârî 1 Afyon 281 İslâm’ın Mesihi
Ebû’d-Derdâ 1 Bartın 423 Ümmetin Hakîmi
Enes bin Mâlik 3 Burdur 419 Küçük Hizmetkâr
Erkam bin Ebi’l-Erkam 3 Aydın 137 Evini İslâm’a Açan Yiğit
Es’ad bin Zürâre 1 Edirne 113 Saâdetli Sahâbi
Esmâ bint Yezid 3 Trabzon 543 Hanımların Sözcüsü
Esmâ binti Ebû Bekir 1 Samsun 53 Mücadele ve Vakar Örneği
Fâtıma 2 Erzincan 189 Babasının Kızı
Fedâle bin Ubeyd 3 Yalova 519 Büyük Komutan
Habbâb bin Eret 4 Hakkari 249 Sarsılmaz Bir Dağ
Habîb bin Mesleme 2 Erzurum 69 Erzurum’un Fatihi
Hafsa bint Ömer 2 Isparta 387 Peygamber’in Nazlı Gülü
Hâlid bin Velid 3 Diyarbakır 275 Allah’ın Kılıcı
Hamza bin Abdûlmuttalib 4 Ordu 61 Şehitlerin Efendisi
Hasan bin Ali 2 Elazığ 245 Dedesine Benzeyen Torun
Hatice 2 Ankara 45 Risalet Davasının Annesi
Hubeyb bin Adîy 2 Sakarya 113 Sahâbice Sevda
Huzeyfe bin Yemân 2 Ardahan 339 Resûlullah’ın Sırdaşı
Hüseyin bin Ali 3 Bingöl 319 Cennetin Çiçeği
İyâd bin Ğanem 1 Şanlıurfa 177 Anadolu’nun Fatihi
Ka’Kâ bin Amr 4 Şırnak 135 İkinci Halid
Külsüm bin Hidm 4 Kırıkkale 179 Takva Mescidi’nin Sahibi
Mâlik bin Teyyihân 2 Bursa 411 Medine’nin Yiğidi
Mikdâd bin Amr 2 Uşak 271 İslâm’ın Süvarisi
Muâz bin Cebel 4 Bitlis 109 Âlimlerin İmamı
Mus’ab bin Umeyr 2 İzmir 215 Zor İşlerin Adamı
Nesibe bint Kâ’b 4 Kırklareli 39 Asr-ı Saâdet’te Bir Anne
Nuaymân bin Amr 3 Rize 493 Sahâbice Mizah
Nu’mân bin Beşir 4 Bayburt 451 Büyük İşlerin Adamı
Osman bin Affân 1 Kayseri 447 Müslüman Tüccar
Osman bin Maz’ûn 3 Osmaniye 443 Önden Gidenler
Ömer bin Hattâb 1 Konya 239 Adalet Timsali
Sa’d bin Ebî Vakkâs 4 Balıkesir 333 Arslan Pençesi
Sâ’d bin Hayseme 4 Kars 311 Hayırların Öncüsü
Sa’d bin Muâz 2 Manisa 485 Arş’ı Titreten Sahâbi
Safiyye Bint Abdulmuttalib 2 Giresun 365 İslâm’ın Kalesi
Safvân bin Muattal 3 Adıyaman 65 İffet Kahramanı
Saîd bin Zeyd 2 Aksaray 17 Kabul Olunmuş Bir Dua
Sâlim bin Übeyd 4 Van 269 Kur’ân’ın Yücelttiği Sahâbi
Selmân-ı Fârisî 1 Mardin 197 Hakikat Yolcusu
Suheyb-i Rûmi 1 Malatya 75 Allah İle Ticaret Yapan Sahâbi
Sümeyra bint Ubeyd 4 Tekirdağ 17 Şehitlerin Annesi
Şifâ bint Abdullah 4 Sinop 405 Hz. Ömer Gibi Bir Hanım
Şûrahbil bin Hasene 3 Kilis 87 Vahyin Emin Kâtibi
Talha bin Ubeydullah 3 Sivas 109 Yaşayan Şehit
Ubâde bin Sâmit 2 Antalya 165 Kur’ân Muallimi
Ubeyde bin Hâris 4 Çanakkale 87 Bedir Şehidi
Ukkaşe bin Mihsan 3 Kahramanmaraş 467 Cennetin Arkadaşı
Übey bin Kâ’b 4 Yozgat 155 Allah’ın Seçtiği Muallim
Ümmü Eymen 4 Bolu 385 Küçük Anne
Ümmü Harâm bint Milhan 3 Kıbrıs 43 Hala Sultan
Ümmü Seleme bint Ebî Ümeyye 4 Iğdır 361 Dirayet Timsali
Ümmü Süleym 2 Mersin 89 Teslimiyet Kahramanı
Zeyd bin Hattâb 2 Kırşehir 293 Ömerce Bir Yiğitlik
Zeynep bint Çahş 3 Karabük 19 İnfak Kahramanı Annemiz
Zübeyr bin Avvâm 3 Tokat 221 Peygamber’in (SAS) Havarisi

En Güzel Örneğin En Güzel Örnekleri Sahâbe İklimi – 1 – Muhammed Emin Yıldırım

Muhammed Emin Yıldırım’ın ’82 İl 82 Sahâbi’ projesinden ortaya çıkan 4 ciltlik Sahâbe İklimi serisinin ilk kitabıdır. Bu proje kapsamında her şehirde bir sahabe anlatılmış. Tabi neden 82 diye düşünebilirsiniz. Kıbrıs’ta bu ülkenin bir parçası olarak görülüp orada da bir sahabe anlatıldığı için sayı 82. Proje bittikten sonra da kitaplaştırılmış, çok da güzel olmuş.

Kitabın satır aralarında birçok bilgiyle karşılaşıyorsunuz yani dolu dolu bir kitap. Tabi sahabeler bütün hayatlarıyla anlatılmamış, daha çok öne çıkan özellikleri vurgulanmış. Çünkü bütün hayatları anlatılmaya kalkılsa değil 4 cilt belki 30 cilt yetersiz gelebilirdi. Bu kitaplar sayesinde peygamber efendimiz (SAS)’in ve sahabenin günlük hayatını ve olaylar karşısında nasıl tepki verdiklerini de öğreniyoruz. Dolayısıyla bizim de günlük hayatta nasıl hareket edeceğimize dair birçok bilgi edinmiş oluyoruz. Ayrıca bahsettiğim özelliklerinden dolayı siyer bilgilerini de ihtiva ediyor. Kitap yaklaşık 500 sayfa civarında olmasına rağmen çok akıcı olduğundan çok kısa bir sürede okunabilecek bir kitaptır. Netice itibariyle bu seriyi kesinlikle tavsiye ediyorum.

Huzur – Ahmet Hamdi Tanpınar

Ahmet Hamdi Tanpınar‘ın en çok okumak istediğim eseri aslında Saatleri Ayarlama Enstitü‘ydü ama okuduğum ilk eseri Huzur olmuş oldu. Eserin içeriğinden ziyade biçimsel olarak birkaç cümle etmek istiyorum. Çünkü içeriği hakkında başka sitelerden de bilgi edinilebilir, ben biraz farklı yönlerine vurgu yapacağım.

Öncelikle kitabı okuyunca yazarın ne kadar entelektüel ve arka planının sağlam olduğunu fark ediyorsunuz. Karakterler arasında musikiden, edebiyattan ve genel anlamda sanattan öyle eser öyle sanatçı isimleri verilmiş, öyle diyaloglar varki “bu da neymiş?” diye araştırmaya kalksanız 391 sayfalık bu kitabı bitirmeniz aylar sürebilir. 1949 yılında basılmış (hikaye 1937-1939 yıllarında geçmektedir) bu eserin dili o zamanın çoğu yazarında da görüldüğü üzere oldukça zengindir. Eski eserleri okudukça günlük hayatta ne kadar az kelime kullandığımızı da görmüş oluyoruz. Örneğin kitapta çokça geçen ferahfeza (alaturka müzikte, yegâh perdesinde karar kılan makamlardan biri), teganni (şarkı söylemek) kelimelerini öğrenmiş oldum. Bunun dışında şu an günlük hayatta sık kullanmadığımız birçok kelime var elbette ama en çok geçenlerden kelime hazineme bunlar eklendi.

Kitapta bir de birkaç isim tam verilmemiş örneğin yan karakterlerden birinin ismi “S….” olarak verilmiş, nazı mekân isimleri de aynı şekilde. Buna bir sebep bulamadım. Tahmini olan varsa yazının yorum kısmından yazabilir.

Ayrıca önce çok dikkatimi çekmeyen kitabın kapağına, kitabı okudukça dikkatim kaydı. Kitapta geçen mekanlar tam olarak kapaktaki İstanbul. İstanbul’u semt semt çok fazla bilmem ama bilen biri okusa, okudukça kitaba daha alaka duyar diye düşünüyorum. Bazı yerlerin eski adı var mesela, bazı yerler henüz şimdiki kadar önemli değil, hatta şu an merkezi olan bazı semtler o zamanlar İstanbul dışı olarak nitelendiriliyor. İstanbul sevgisi olanlar mutlaka okumalı bu kitabı bu anlamda. İstanbul şahane bir şekilde anlatılmış.

Kitapta karşıt fikirlerde bolca diyaloglar, tartışmalar mevcut. Hatta olaylardan ziyade betimlemeler, düşünceler, konuşmalar daha çok. Yazar bir olayı anlatıyor mesela sonra orada bir düşünce balonu açılıyor, o balon büyüyor da büyüyor. Sonra olay devam ediyor. Tam olarak anlatabildim mi bilmiyorum ama yazar o kadar derine iniyor ki bazen şaşırıyorsunuz. Derinlere dalmayı seviyor, ufak bir olaydan derinlemesine sayfa boyu betimleme veya düşünce ortaya çıkıyor. Netice itibariyle yazara hayranlık duyuyorsunuz.

Konu içeriğine girmeyeceğim dedim ama kitaptan ufak bir kaç pasaj paylaşmaya karar verdim. Karakterlerden biri şunu söylüyor mesela;

  • Güçlük var. Fakat imkânsız değil. Biz şimdi bir aksülâmel devrinde yaşıyoruz. Kendimizi sevmiyoruz. Kafamız bir yığın mukayeselerle dolu; Dede’yi, Wagner olmadığı için, Yunus’u, Verlaine, Bâki’yi, Goethe ve Gide yapamadığımız için beğenmiyoruz. Uçsuz bucaksız Asya’nın o kadar zenginliği içinde, dünyanın en iyi giyinmiş milleti olduğumuz hâlde çırılçıplak yaşıyoruz. Coğrafya, kültür her şey bizden bir yeni terkip bekliyor; biz misyonlarımızın farkında değiliz. Başka milletlerin tecrübesini yaşamağa çalışıyoruz. Sayfa 251-252
  • … Bir tarafta on dokuzuncu asrın en korkunç, en yıkıcı ihtiraı olan ihtilâl mühendisleri var. İspanya’da veya Meksika’da oturup dünyanın herhangi bir köşesinde, bir şehrin eldeki planlarına göre elektrik tertibatını uzaktan hazırlayan herhangi bir teknik çalışma gibi, ihtilâl hazırlayanlar, hayatın azmağa, kangren olmağa müsait yerlerini keşfedip üzerine basanlar, onu azdıranlar var. Sayfa 322
  • Ben inanmıyorum. Ve onların meseleleri için kan dökmek hoşuma gitmiyor. Avrupa tehlikede imiş. Bana ne! Biz tehlikedeyken o düşündü mü? Balkan harbinde bir kere felâketi önlemeği aklına getirdi mi? Asırlardır bize soğukkanlılıkla ameliyat yaptılar. Kestiler, biçtiler. Birkaç asırlık topraklarımızdan ot gibi söktüler. Sonra pirinç tarlasına havuç eker gibi yerimize başka milletler ekildi. Bunları yapan Avrupa değil miydi? Hitler’i bugünün meselelerini Avrupa beslemedi mi? Sayfa 350

Bunlar kitaptan sadece birkaç pasaj. Bu örneklerden de anlaşılacağı üzere eser oldukça zengin. Kitapta onlarca var böyle parça. Ayrıca altını çizeceğiniz (klişe cümlem haline mi geldi ne?) birçok cümle de bulacaksınız. Bu sebepten elinizde bir kalemle okumanız da yarar var.

Kitabı okurken “bunu da not düşmeliyim” dediğim daha çok şey vardı ama aklıma şu anda bunlar geliyor. Eminim daha sonra bu yazıya ekleme yapma ihtiyacı duyacağım. Hayati İnanç‘ın da dediği gibi “Dedelerimizden kalan hazine sandığının üstünde oturmuş, dilencilik yaparak yaşıyoruz“. Ahmet Hamdi Tanpınar benim kanaatimce o sandığın içindekilerden sadece bir tanesi. Bu eserinin içerisinde de hem sanat, hem sanatçı anlamında o sandıktan başka numuneler mevcut. Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nü de en yakın zamanda okuyarak burada paylaşmak istiyorum.

Sağlıcakla kalın.

Vesselam.

Namaz Muhasebesi – Nurettin Yıldız

Böyle kitapların en sevdiğim yanı ne kadar bilirseniz bilin satır aralarında bilmediğiniz faydalı bilgilerin karşınıza çıkabilmesidir. Ayrıca hafıza-i beşer nisyan ile maluldür. Dolayısıyla bazı konuları zaman zaman farklı kaynaklardan okuyarak hatırlamakta fayda var diye düşünüyorum. İstifade edilebilecek bir eser.

Neden ve Nasıl Siyer Öğrenmeliyiz? – Muhammed Emin Yıldırım

Siyer öğrenmek isteyenler için başlangıç kaynağı olabilecek bir eserdir. İçerisinde birçok anahtar kelime barındırmaktadır. Ben ilk basamak olarak tavsiye üzerine bu kitabı okudum. Şimdi de bu kitaptaki tavsiyelere uyarak yeni eserler temin edip siyer okumayı hedefliyorum. Neden ve nasıl sorularına çok güzel yanıtlar vermiş. Kitabın sonunda da tavsiye siyer kitapları verilerek kitap tamamlanmış. Pir çırpıda okunacak bir kitap tavsiye ediyorum.

Beyaz Zambaklar Ülkesinde – Grigoriy Petrov

Adını hep duyduğum ama bir türlü okumaya fırsat bulamadığım bir kitaptır kendisi. Rus yazarın hayatı ve bu kitabın hikayesi ilginç geldi. Ben bir hikaye veya roman tarzı beklerken beklentimden çok farklı bir kitapla karşılaştım. Başlıkta bahsedilen ülke Finlandiya. Yazar Finlandiya’nın sömürgeden halinden sonra nasıl ferah seviyeye ulaştığını anlatıyor. Bu işin önde gelen isimlerinden biri de J. V. Snellman. Kitap yaklaşık 100 yıl önce yazılmış ve yazıldığı ilk günden beri ülkemizde çok okunan kitaplardan birisidir. Kitabın Mustafa Kemal tarafından da tavsiye edildiği de ifade edilmiştir. Kitaptaki anlatılanların bir kısmının şekil itibariyle cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye’de de uygulandığı anlaşılmaktadır. Her kitap gibi bu kitaptan da alınacak yararlı bilgiler mevcuttur.

Allah Cümlemizi Korusun – Bekir Develi

Güzel insan Bekir Develi’nin ilk kitabıdır kendisi. Deneme şeklinde, başlıkların altını doldurmuş yazar. Bekir Develi alelâde güzel bir anadolu insanı, dertli bir insan. Altını çizeceğiniz kilit kelime ve cümleler de var. Fırsat bulursanız okuyun derim. Ayrıca kendisi Youtube‘da çok güzel işler de yapıyor. Kanalını kesin takip edin mükemmel konukları ve programları oluyor.