Toplam sekiz günü kapsayan İspanya gezimden notlar paylaşmak istiyorum bu yazımda. Yazının ilk kısmında genel bilgiler vermeye çalışacağım. İkinci kısmında ise ziyaret ettiğim beş şehrin (Madrid – Cordoba – Sevilla – Cadiz – Granada) gezdiğim yerleri ile ilgili paylaşımda bulunacağım. Detaylara geçmeden saat konusunda bahsedeyim. İspanya saat olarak Türkiye’den bir saat önce ancak zaman olarak bakıldığında arada üç saate yakın bir zaman dilimi mevcut. Mayıs ayında hava kararma saati yaklaşık 21:30’u buluyor. Bu durum ilkin biraz kafa karıştırıcı oluyor ama hava kararma saatinin geç olmasının kötü olmadığını düşünüyorum. Gezilecek yerler genelde sabah saat 10’dan önce açılmıyor. Kiliseler gezilerinde, farklı coğrafyalarda misyonerlik faaliyetlerinin devam ettiğini de farkedebiliyorsunuz.
İspanya’da Dikkat Edilecek Hususlar
- Para/Kredi Kartı – Aslında bu söylediğim yurtdışı için genel olarak geçerli. Harcamalarınızı nakit olarak yapmanızda yarar var. Diğer ihtimal biliyorsunuz kredi kartı, kredi kartınız döviz hesabınıza direkt bağlıysa sorun yok. Ancak TL hesabına bağlıysa normal kurun biraz üzerinde çekiyor TL olarak. Tabi güvenlik açısından yanınızda yüksek bir meblağ bulundurmak da sorun olabilir. Bu sebeple bu dengeyi kurmak size kalmış. Ancak her ihtimale karşı, yanınızda yurt dışında kullanabileceğiniz bir kredi kartı bulundurmanız da iyi olur. Neredeyse her yerde kredi kartı ile ödeme seçeneği mevcut.
- Dil – İngilizce bilen sayısı çok az. Şöyle düşünün Türkiye’de İngilizce bilen ne kadarsa orada da neredeyse aynı oranda diyebiliriz. Örnek olarak mediamarkt’larda genel olarak bir tane İngilizce bilen kişi oluyor.
- Mescit – Namaz kılıyorsanız yanınızda ince de olsa bir seccade götürmeniz iyi olur. Camiye de uğrayayım derseniz Madrid Merkez Cami’ye gidebilirsiniz. Ancak kapılarını namaz saatlerinde ve belirli saatlerde açıyorlar. Kıble yönü ve namaz saati için kullandığım uygulamaları aşağıda Tavsiye Ettiğim Uygulamalar kısmında bulabilirsiniz.
- İnternet – Giderken GSM operatörünüzle görüşüp internet olayını halletmeniz yerinde olur. Turkcell faturalı hattınız varsa günlük 150 TL’ye mevcut tarifenizi kullanabiliyorsunuz. Bu seçenek oldukça pahalıya geldi ama yapacak bir şey yoktu benim için. Örneğin hattınız faturasız ise Turkcell’de daha ucuza bu işi halledebilirsiniz. Veya Türk Telekom hattınız için 1GB’lık internet paketleri alabilirsiniz. Gittiğiniz ülkeden bir SIM kart alıp e-SIM olarak ikinci bir hat olarak kullanmak da bir diğer seçenek.
- Yeme – İçme – İspanya’nın kendine has tatlarını denemedim. Dolayısıyla onlar hakkında yorum yapamayacağım. Eğer dini hassasiyetleriniz varsa Burger King ve MC Donalds sizin için orada bir alternatif haline geliyor. Çünkü domuz eti kullanmıyorlar. Sadece domuz pastırması (bacon) kullanıyorlar o da hazır geliyormuş. İsteyenlerin burger’lerine koyuyorlar. Dolayısıyla etlerinizle birlikte de pişmiyor. Bu açıdan AVM’lerde değerlendirilebilecek bir alternatif. En büyük burgerleri yaklaşık 15€ civarında ve hangi burger’i alırsanız alın içecek sınırsız. Ayrıca AVM’lerde sıklıkla dönerci restoranlarına da rastlayabiliyorsunuz. Buralarda hassasiyet söz konusu mu, ziyaret etmediğim için bilemiyorum.
- Alış-Veriş
Vize – Uçak Bileti
Öncelikle gezi öncesinden bahsedeyim. Hususi pasaportum olduğu için vize tecrübem olmadı. Uçak biletini ziyaret öncesinden iki hafta kadar önce alabildim, tarihleri tam olarak netleştiremediğim için. Mayıs 2023 itibarıyla Pegasus Hava Yollarından 9000 TL’ye (yaklaşık 430€) gidiş dönüş uçak biletini (20Kg + 8Kg bagajlı) aldım. Ancak tarihleri daha önceden ayarlayarak, farklı uygulamalardan yararlanarak (ucuzabilet.com, kiwi.com vb.), haftanın günlerini biletin ucuza denk geleceği günleri seçerek daha ucuza bilet bulmanız mümkün olabilir.
Sekiz günlük bir ziyaret olacak olması ve hediyelik bir şeyler getirebilirim düşüncesinden dolayı bagaj ağırlığı konusunu gitmeden araştırdım ve biletimi ona göre aldım. Aldığım acenta şöyle demişti; 8 Kg kabin bagajı taşıyabilirsiniz, 20 Kg’da bagaj olarak uçağın altına verebilirsiniz biletiniz bu şekilde demişti. Ben ise gitmeden önce Pegasus’u arayarak teyit etmek istedim. Onlar ise şu şekilde bilgi verdiler; kabine tek parça bagaj sokabilirsiniz bunun ağırlığı önemli değil, bagaj olarak da sekiz kilo uçağın alt kısmına verebilirsiniz dediler. Bu çelişki kafamı karıştırsa da ikinci bilginin Pegasus’un İletişim Merkezi’nden gelmesi beni rahatlattı. Ayrıca benim için de yeterli olacağını düşündüm. Giderken zaten tek parça bavulum vardı ve sorun olmadı. Check-in işlemini önceden gerçekleştirdiğim için tartılmadı da. Ancak Madrid’den İstanbul’a dönüş sırasında biraz sıkıntı yaşadım. Şöyle ki;
Dönüş sırasında bir kabin bagajı bir de sırt çantam bulunuyordu. İki parça eşya olduğu için bunun ekstra 75€ ücreti olduğunu söyledi İspanyol check-in görevlileri. Ben de kendilerine uçak biletimi iki parça eşya olacak şekilde aldığımı, bilet alırken ekstra ücret verdiğimi söyledim. Ancak on dakika boyunca tartışmamız devam etti ve bagajımı tek parçaya indiremezsem ekstra para ödemek zorunda olduğumu söylediler. Ben de ısrarla bileti alırken bana söylenenleri anlattım. En sonunda kabul ettiler ve iki parça bagaj ile uçağa binebildim. Uçağa biner bilmez Türk kabin görevlilerine durumu anlattım. Onlar check-in görevlilerinin Pegasus’la bağlantılarının olmadığını, benden para koparabilmek için böyle yaptıklarını, durumun Pegasus’la ilgisinin bulunmadığını söyledi ve telefon iletişim merkezinden bu durumu bildirmemi tavsiye etti. Ben de kendilerine durumun Pegasus’la resmi olarak ilgisinin bulunup bulunmadığının bir önemi olmadığını söyledim. Netice itibarıyla kurumun itibarına gölge düşürecek bir durumdu. Her neyse giderken değil ama dönüş uçağında böyle bir ufak tatsızlık yaşadım. Dolayısıyla uçak biletinizi alırken bagaj meselesine dikkat etmenizde yarar var. Pegasus yolculuk esnasında su dahi ikram etmiyor bilesiniz, para verip almanız gerekiyor. Ona göre önleminizi alın.
Pasaport işlemleri uzun sürmüyor. Detayını bilmiyorum ama e-pasaportunuz varsa kullanan daha az olduğu için daha hızlı ilerleyebiliyorsunuz.
Araç Kiralama
Seyahatimizi iki kişi olarak gerçekleştirdiğimiz ve birkaç şehir dolaşmak istediğimiz için araç kiralamayı düşündük. Henüz seyahate başlamadan önce rentalcars.com’dan bir Seat Ibiza kiraladık. Kiralarken Seat Ibiza veya onun ayarında küçük bir arama verilecektir yazıyordu. 8 günlüğüne toplam yaklaşık 40€ olarak ödemeyi gerçekleştirdim. Kiralama fiyatı oldukça ucuzdu gördüğünüz gibi. Havaalanına inip işlemleri tamamladıktan sonra aracı almaya havaalanındaki büroya gittim.
Ellerinize Ibiza bulunmadığını daha iyi bir araba vereceklerini söylediler ve ekstra ücret ödemeden Dr marka İtalyan SUV bir araç tahsis ettiler. Bu bizim için gayet iyi oldu diyebilirim.
Aracın sigorta işlemleri için iki farklı seçenek sundular. Birincisi 1100€ kredi kartına çektiriyorsunuz, aracı teslim ettiğinizde herhangi bir sorun yoksa tekrar bu parayı size 30 gün içerisinde iade ediyorlar. İkinci seçenek ise 173,76€ sigorta parası çekiyorlar kredi kartınızdan. Bu paranın ise iadesi yok. Ancak arabanın başına gelebilecek bütün sıkıntılarla kiralama şirketi uğraşıyor. Daha önce yurtdışında araç kiralama tecrübem olmadığı için ben ikinci seçeneği seçerek arabayı tam sigortalattım ve 175€ ödemeyi gerçekleştirdim. Bu ödemeleri kesinlikle nakit olarak almıyorlar bilginiz olsun, kartınızdan çekiyorlar. Bunun yanısıra aracın deposunu tam olarak veriyorlar doğal olarak ve bunun karşılığında 104,40€ depozito ücreti talep ettiler. Bu ücreti de vermek durumundasınız. Dönüşte aracınızın deposunu tam getirmenizi öneririm. Çünkü benzin fiyatının da yaklaşık 1.5-1.7€ aralığında olduğunu düşününce, aracın deposu 104€’dan daha ucuza doluyor. Aracın deposunu tam olarak iade ettik ve teslim tarihinden birkaç gün sonra depoziyo ücreti olan 104€ kredi kartıma iade oldu. Gördüğünüz üzere araç kiralama oldukça ekonomik oluyor özellikle de birkaç şehir dolaşmak isterseniz. Gelelim riskli taraflarına:
İspanya’da diğer Avrupa Birliği ülkelerinde de olduğu üzere yaya yollarına dikkat etmeniz gerekiyor. Yaya yolunun başında yaya varsa durmalısınız. Tabi olması gereken de zaten bu değil mi dediğinizi duyar gibiyim. Öyle tabi ama Türkiye’den gidince biraz afallıyorsunuz. Tabi bu duruma alışmak çok zaman almıyor. Araç kiralayacaksanız giderken araç şarjı ve telefon tutacağı almanızı tavsiye ederim. Navigasyon kullanırken hem şarj konusunda sıkıntı yaşamamak için hem de telefonu koyacak bir yer için bunlar önemli. Seyahat sırasında sıkıntı yaşadığım en önemli konu ise park yeri konusuydu. Özellikle Madrid’de park yeri problemi var. Biz bunu çok geç fark ettik ama yeşil zeminli park yerleri paralıymış. Ayrıca park ücretini arabayı park eder etmez ödemeniz gerekiyor. Yoksa bizim gibi park cezası yiyorsunuz. Park cezaları ise şehirden şehre değişiyor. Örneğin Madrid’de 90€, Sevilla’da 70€, Cadiz’de 40€ :). Cezalar biz İspanya’dan döndükten sonra geldi. İşleyiş ise şu şekilde araç, kiralama şirketine ait olduğundan onlarla iletişime geçiyorlar. Onlar da aracın o tarihte kime kiralandığını tespit ederek onlara bildiriyor ve bilgileri veriyolar. Bu tespit işlemi 20€, ceza ise tebliğ tarihinden itibaren 20 gün içerisinde ödenirse yarı fiyatına düşüyor. Yani bizim Cadiz’de yediğimiz 40€’luk ceza indirimli olarak 20€’ya düştü, tespit işlemi de 20€ idi. Kartımızdan otomatik olarak 40€ çekildi. Böyle de bir durum var sanıyorum kiralama şirketi kredi kartınızın çipini kopyalıyor. Bu tarz cezalar otomatik olarak kartınızdan çekiliyor. İadeler de otomatik olarak gerçekleşiyor. Bunun önüne geçmek için döndüğünüzde kartınızın kart numarasının değiştirilmesini talep edebilirsiniz.
Akaryakıt istasyonu olarak da en çok Repsol ve Cepsa’ya rastlıyorsunuz. Grasol, BP ve Shell de diğer hatırladığım istasyonlar. Daha öncede söylediğim gibi benzin 1.5€ ile 1.7€ arasında. İstasyonlarda benzininizi kendiniz dolduruyorsunuz, ödemeyi ise içeriye yapıyorsunuz. İstasyonlardan bedava sıcak su alabilirsiniz. Ancak para ile alacağınız diğer şeyler genel olarak marketlerden daha pahalı. Dolayısıyla akaryakıt istasyonlarından mecbur kalmadıkça alışveriş yapmamanızı tavsiye ederim.
Tavsiye Ettiğim Uygulamalar
Bu başlık altında telefonunuzda yüklü bulunmasını tavsiye ettiğim uygulamalar bulunmakta.
- Google Haritalar: GPS yurtdışında olmazsa olmaz. Dolayısıyla internetinizin de olması gerekiyor. İnternet olayından yazı içerisinde bahsedeceğim.
- Çeviri (Google Translate): Uygulamayı kullanmanızı şiddetle tavsiye ederim. İspanya’da İngilizce bilen sayısının az olduğunu daha önce söylemiştim. Bu sebeple bu uygulamayı kullanarak muhatabınıza telefonu tutarak İspanyolca konuşmasını isteyebilir, sonrada otomatik olarak Türkçe veya İngilizce’ye çevrimini sağlayabilirsiniz bu sayede. Ayrıca canlı kameradan çeviri yaptığı için herhangi bir yerde gördüğünüz metne kameranızı odakladığınızda direkt kamera üzerinde tercümesini gerçekleştiriyor. Muhakkak bu uygulamayı kurun derim.
- Booking.com: Kalacak yer için booking.com’u kullanmanız uygun olacaktır. Tavsiye ediyorum.
- RentalCars: Araç kiralama konusuna yazı içerisinde değineceğim. Uygulama olarak da rentalcars’ı tavsiye edebilirim.
- Prayer Times: Eğer namaz kılıyorsanız namaz saatlerini öğrenmek için bu uygulamayı kullanabilirsiniz.
- Kıble Bulucu: Kıble tayini için de bu uygulamadan yararlanabilirsiniz.
GEZDİĞİM ŞEHİRLER VE YERLER
Aslında bu bölümü de bu yazı içerisinde tamamlamayı düşünüyordum ama yazının hacmi giderek büyüyor. Dolayısıyla İspanya’da ziyaret ettiğim Madrid ve Endülüs Eyaleti şehirlerden Cordoba, Sevilla, Cadiz ve Granada’nın her biri için bir yazı hazırladım. Aşağıda bağlantılara tıklayarak bu yazılara ulaşabilirsiniz.
Madrid ziyaretim için tıklayınız.
Cordoba ziyaretim için tıklayınız.
Sevilla ziyaretim için tıklayınız.
Cadiz ziyaretim için tıklayınız.
Granada ziyaretim için tıklayınız.