İnşaat Mühendisi John Kuprenas ve Mimar Matthew Frederick tarafından hazırlanmış olan kitabın yazarı John Kuprenas’tır. 101 Şey serisinin planlayıcısı Matthew Frederich ise kitaptaki illüstrasyonları hazırlamış. Kitabın adı Mühendislik Okulunda Öğrendiğim 101 Şey olsa da, kitap daha çok yazarının mesleği olan İnşaat Mühendisliği içerikli bilgiler vermektedir. Bunun yanında Kimya, Sistem, Çevre Mühendisliğine dair de bilgiler verilmiş, Matematik ve Fizik gibi ana mühendislik konularına değinilmiş ve mühendisliğin gereği olan Analitik Düşünce’nin öneminden bahsedilmiş. Yazar okulunda öğrendiği ve önemli gördüğü 101 konuya kısaca değinmiş ve her konu için de bir illüstrasyon hazırlanmış.
Etiket arşivi: kitap
Yavuz Sultan Selim Han – Davasına Adanmış Bir Ruh – Mustafa Armağan
Mustafa Armağan‘ın yazdığı Yavuz Sultan Selim Han kitabı ilk Türk İslam halifesi Yavuz‘u, Sultan Selim-i Evvel‘i yada farklı bir deyişle Hadim’ül Harameyn’uş-Şerifeyn‘i tanımak isteyenler için güzel bir kaynak olmuş. Öncelikle şehzadelik döneminden padişahlığa çıkışına kadar ki dönemden ana hatlarıyla bahsedilmiş. Daha sonra Şah İsmail ve Memluklular ile olan mücadelesi ve bu seferlere çıkışının sebepleri detaylı bir biçimde anlatılmış. Ayrıca günümüzde Yavuz’a isnad edilen suçlamalara kaynaklarıyla cevap verilmiş. Kitap onun hakkındaki menkıbelerle bitirilmiş. Selam olsun Sultan Selim-i Evvel’e..
Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri – Cemal Granda
Objektif:1 Osmanlıca Türkçe Uydurmaca–PEYAMİ SAFA
Bundan sonra blogda zaman zaman okuduğum kitapları ve bu kitapların hakkında kısa bilgiler paylaşacağım.
İlk olarak Peyami Safa’nın Objektif 1:Osmanlıca Türkçe Uydurmaca adlı kitabından bahsedeceğim. Şu sıralar Osmanlıca’ya olan merakım beni Osmanlıca hakkında bir kitap okumaya itti. Araştırırken bu kitabı buldum kütüphanede. Peyami Safa’nın 1930’lu yıllardan başlayıp öldüğü 1960’lı yıllara kadar olan ve dilimiz hakkında yazdığı gazete makalelerinden oluşan bir kitap. Peyami Safa kitabın adında da yazdığı gibi konuya gayet objektif bakmış bana göre. Bilindiği üzere Osmanlıca içerisinde Türkçe, Arapça ve Farsça kelimeleri barındıran bir dildir. Yazar bir yandan dil devrimini destekleyip, dilimizin sadeleştirilmesini desteklerken bir yandan da Türkçe karşılığı olmayan kelimeleri sırf kökeni Arapça yada Farsça olduğundan dolayı atıp, yerine kelime uydurmaya da karşı çıkmaktadır.
Kitapta ilgimi çeken bir nokta da 1930 ve 1960 arasında yazılan makalelerin bazılarında yazar, 1800’lerin sonu ve 1900’lerin başına atıf yaparak o dönem yazılan kitaplarda kullanılan kelimelerin çoğunun, kendi dönemindeki gençler tarafından anlaşılmağından bahsetmektedir. Aynı şekilde onun kullandığı bazı kelimelerin anlamına bakmaya ben ihtiyaç duydum. Bu durum beni farklı duygulara itti. Galiba dünya döndükçe ‘biz sizin zamanınızdayken’ cümlesini çok duyacak sonrasında da söylemeye başlayacağız.
Kitabın gazete makalelerinden oluşması zaman zaman sıkıcı gelse de, kısa makaleler olması bu durumun önüne geçiyor. Tarihe ve dil devrimi konusuna ilgisi olanlara tavsiye ediyorum.