Kayseri için Cami-i Kebir (nam-ı diğer Ulu Cami) yaşayan bir tarih. Burada kılınan namazla başka bir camide kılınan namaz arasındaki huşû farkını söylemeye dahî gerek yok. Kapısından girdikten sonra merdivenlerle aşağı doğru inerek camiye girince, cami sanki sizi sarıyor gibi geliyor.
Bin yıla yakın tarihi geçmişi düşünülünce cami hakkında hep bilgi sahibi olmak gerektiğini düşünüyordum. Yakın zamanda Halit Erkiletlioğlu’nun hazırlamış olduğu Dânişmendli Payitahtı ve Cami-î Kebir isimli bu kitaba denk geldim. Oldukça heyecanlandım ve bir an önce okumaya başladım. Kitap ilk etapta caminin yapıldığı dönemde bölgenin hakimiyeti altında olduğu Danişmendliler’den bahsediyor. Kayserinin o dönem Danişmendliler’in payitahtı olması, caminin yapılış hikayesi derken sizi hemen içine alıyor. Kitabın içerisinde görsel, haritalar da mevcut. Caminin geçmişten günümüze hikayesi verilmiş, yaşanan depremlerde aldığı hasarlar ve tamiratları sunulmuş. Ayrıca halk arasında anlatılan menkıbelere de yer verilmiş. Netice itibarıyla Cami-i Kebir’e karşı bir yakınlık besleyen herkesin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Ayrıca değinmem gereken bir nokta kitabın para ile satılmadığıdır. Ben kitaba bir şekilde rast geldim ancak bulmak isteyenler nasıl erişir bilemiyorum.
Son olarak kitabın yazarına da değinerek yazıyı sonlandırmak istiyorum. Halit Erkiletlioğlu Kayseri hakkında yazmış olduğu kitaplarla bu şehre bence büyük hizmetleri geçmiş birisidir. Kendisine belediye başta olmak üzere şehrin önde gidenlerinden destek verilerek, şehrin değerlerini yazılı hale getirmesine ön ayak olabilirler. Vesselam.