Eski okul – üniversite
Etiket arşivi: ispanya
İspanya – Sevilla Gezim
Sevilla güzel ve şirin bir kent. Şehre girdiğinizde sizi renkli çiçekleri olan ağaçlar (ağaçların ismi ne bilmiyorum) karşılıyor. Endülüs eyaletinin Malaga ile birlikte en büyük şehirlerinden. Şehir bir ırmak (Rio Guadalquivir) etrafında dizayn edilmiş.
Irmağın bir tarafı eski şehir, diğer tarafı yeni şehir diyebiliriz. Turistik tarihi mekanlar daha çok eski şehir tarafında. Şehrin en büyük AVM’si (Centrol Comercial Torre Sevilla) ise yeni şehirde bulunmaktadır.
Vakit bulabilirseniz boğa güreşi izleyebilirsiniz, şehirde arenalar var.
Şehrin önemli yerlerini yorulmadan gezmek için şehirdeki iki katlı yeşil tur otobüslerini kullanabilirsiniz. On dört farklı durakta sizi Sevilla’yı gezdiriyorlar. Turun ücreti yetişkinler için 25€, çocuklar içinse 13€’dan başlıyor.
Sevilla diyince internette karşınıza sürekli olarak flamenko gösterileri çıkıyor. Dolayısıyla meşhur diyebiliriz. Ben gitmedim ama bir seçenek olarak aklınızda kalabilir.
Peki Sevilla’nın gezdiğim yerlerine göz atacak olursak;
- Catedral de Sevilla
- Alcazar
- Maria Luisa Parkı (Parque de Maria Luisa)
- Popüler Sanatlar ve Gelenekler Müzesi (Museo de artes y costumbres populares)
- Museo de Las Ilusiones
- Santa Cruz
- Park
- Yönetim Binası
- San Telmo Palace
- Alamillo Bridge
İspanya – Cordoba Gezim
İspanya – Cadiz Gezim
Cadiz İspanya’nın küçük ve şirin, denizlerle çevrilmiş bir Endülüs kenti. Doğal kara bağlantısı ince bir yol ile var. Bunun yanında iki adet köprü ile de bağlantı sağlanmış. Köprülerden bir tanesi daha yeni bir köprü iken diğeri daha eski bir köprüdür.
Şehrin bir eski şehir (old town) kısmı mevcut, bir de daha yeni kurulmuş olan kısmı var. AVM (El Corte Inglés sanıyorum en büyük AVM’si) ve modern yerleşim merkezi yeni şehir kısmı. Ancak eski şehir kısmı daha şirin ve daha güzel. Eski şehir daha cazip geldiği için bu kısımda daha çok zaman geçirdim. Cadiz Atlas Okyanusu ile çevrilmiş durumda. Sahil kısmı da mevcut dolayısıyla denize girme imkanı da buldum.
Yemek için yer ararken bir kişinin tavsiyesi üzerine Freiduria Las Flores isimli bir balık restoranına gittik. Hem fiyatlar gayet makuldü hem de balıklar lezzetli. Bu sebeple giderseniz eğer tavsiye ederim.
Eski şehrin etrafı surlarla çevrili ve deniz kenarından yürüyerek bütün eski şehrin etrafını kat etmek mümkün. Şehir içerisinde ise dar sokakların arasında rengarenk yapılar mevcut. Ben fırsat bulamadım ancak siz Tavira Kulesi’nden (Torre Tavira) şehri 360 derece görebilir, Camara Oscura‘dan masa üzerinde şehrin canlı görüntüsünü izleyebilirsiniz.
hermanas de la cruz
İspanya – Madrid Gezim
Madrid bilindiği üzere İspanya’nın başkenti. Nüfusu yaklaşık 3.5 milyon civarında. Düzenli ve sakin bir şehir. Barcelona’ya gitme şansım olmadı ama gidenler iki kenti kıyasladıklarında aralarında oldukça büyük bir fark olduğunu belirtiyorlar. En büyük özellikse Barcelona’nın oldukça canlı bir şehir olması. Madrid’de kraliyetin de merkezi olması hasebiyle bir ciddiyet var. Kraliyetin etkisini de bayraklar vb. faktörlerle hissettiriyorlar. İspanya ayak basışım Madrid Barajas Uluslararası Havalimanı’na (Aeropuerto Adolfo Suárez Madrid-Barajas) inmemle gerçekleşmiş oldu.
Madrid’de gezdiğim yerler hakkında da kısa kısa bilgiler vermek istiyorum.
- Madrid Kraliyet Sarayı (Palacio Real de Madrid): 1700’lü yıllarda yapılmış olan saray uzun yıllar Kraliyet Ailesine ev sahipliği yapmış. Şu an ise Kraliyet Ailesi Madrid’in biraz dışında başka bir sarayda yaşıyor. Bu saray ise müze olarak ziyarete açılmış. Ziyaret için ücreti yaklaşık 12€. Yaklaşık iki saatinizi bu ziyarete ayırmalısınız. Sarayın, içerisinde silahlar, askeri zırhlar vb. bulunan askeri müze kısmı da gayet ilgi çekici. Giderseniz gezmenizde yarar var. Bileti internetten alırsanız sıra bekleme durumunuz yok ancak müze girişinde alacaksanız bekleme durumunuz oluyor. Bunu da dikkate almak lazım.
- Almudena Katedrali (Catedral de la Almudena): Madrid Kraliyet Sarayının baktığı yönde hemen önünde bulunan Katedraldir. Madrid başpiskoposluğun merkezi olduğundan düşünüldüğünde Madrid’in en önemli kilisesi de diyebiliriz sanırım. Kraliyet sarayının hemen karşısındaki kısım Katedralin müze kısmı ve ücretli. Burası Almudena Katedrali’nin Mahzeni (Crypt of La Almudena Cathedral) olarak tanımlanıyor. Sanıyorum 12€ civarında bir ücreti vardı. Hem farklı planlar olduğu için hem de Kraliyet Sarayı gezisinde yorulduğum için burayı gezme fırsatı bulamadım. Ancak gelmişken buranında gezilmesi iyi olur. Katedralin müze kısmının arka kısmında ise Katedralin giriş bulunmakta. Doğal olarak burayı ücretsiz olarak gezebilirsiniz. İspanya’nın Katolik bir ülke olmasından dolayı kilise ve katedrallerin genel olarak çok özenli ve süslü olduğu görülüyor. Almudena Katedrali de çok özenilmiş ve büyük bir katedral. Katedralde yerlerde mezarlar da görüyorsunuz. Hristiyanlar da mezar üzerine basmanı bir saygısızlık olarak atfedilmiyor. Ayrıca bağıs karşılığında yakılan elektronik mumların da garibime gittiğini söylemeden geçemeyeceğim. Genelde gezilecek yerler sabah saat 10:00’dan önce açılmıyor.
- Retiro Parkı (Parque de El Retiro): Şehrin ortasında bir çok farklı girişi olan ve devasa bir park. Büyük kocaman ağaçlar arasında şehrin ortasında iken aslında şehirden uzaklaşıyorsunuz. İnsanlar köpeklerini gezdirmek, koşmak veya farklı şekillerde spor yapmak üzere parka ilgi gösteriyorlar. Parkın içerisinde farklı yapılar da var. Kristal Palas (Palacio de Cristal) bu yapılardan bir tanesi. Çok da büyük olmayan bu sarayın büyük bir kısmı camdan oluşmakta. Dışında görmenin yeterli olduğu bir saray olduğunun söyleyebilirim. Retiro Park’ın tam ortasında ise El Retiro’nun Büyük Göleti (Estanque Grande de El Retiro) isminde büyük bir yapay göl bulunmakta. Parkın içerisinde bulunan bir diğer yapı ise Casa de Vacas ismindeki kültür merkezi. Bu kültür merkezinde gittiğim tarihte Alberto Rodríguez Serrano isimli sanatçının geleneksel İspanya kültürünü yansıttığı resimlerden oluşan bir sergiyi de gezme imkanı buldum. Parkın içerisinde bunların haricinde gezilebilecek irili ufaklı çok sayıda farklı yapı da bulunmaktadır. Retiro Parkı’na komşu olan ancak ziyaret etme fırsatı bulamadığım Madrid’in Botanik Bahçesi de (Real Jardín Botánico) görülebilecek yerler listesine alınabilir.
- Prado Müzesi (Museo Nacional del Prado): Retiro Parkı bölümünde bahsetmiş olduğum Botanik Bahçesine komşu olan bu müzeyi akşam üzeri ücretsiz bir şekilde gezme fırsatı buldum. Bu vesileyle İspanya’da belirli günler ve saatlerde bazı müzeler gibi ücretli girişe sahip yapıların ücretsiz olarak ziyaret edilebildiğini de söyleyeyim. Ücretsiz de olsa müze girişinden biletinizi almanız gerekiyor. Müze içerisinde özellikle dini resimlerin barındığını söylemeliyim. İncil pasajlarının görsel hallerini büyük tuvallere görselleştirmişler. Müze bodrum kat ile birlikte toplam dört kattan oluşuyor ve içerisinde önemli ressamların eserleri bulunuyor. Müze Prado Kampüsü olarak nitelendirilen bir alan içerisinde bulunuyor olup etrafında Kraliyet Aziz Jerome Kilisesi (San Jerónimo el Real), Krallıklar Salonu (Salón de Reinos) ve Cason del Buen Retiro Müzesi (Casón del Buen Retiro) da bulunmaktadır.
- Santiago Bernabéu Stadyumu (Santiago Bernabéu Stadium): Stadyum gezisinin 18€ gibi bir ücreti var. Tur için bir kapı hazırlanmış ve girişler oradan yapılıyor. Giriş kapısı sizi stadyumun içerisine tribünlere götürüyor. Tribünlerde bir müddet kalıp seyir zevki alıp fotoğraf çektirdikten sonra müzeye doğru yol alıyorsunuz. Müzede Real Madrid’in ünlü futbolcularından hatıra eserlerle birlikte tabi ki kupalar var. Müze girişinde şampiyonlar ligi kupası ile fotoğraf çektirme ihtimaliniz de var. Fotoğraf çekimini stadyum görevlileri kendisi yapıyor ve tur çıkışında size verdikleri barkod ile dilerseniz ücretini ödeyerek baskısını alabiliyorsunuz. Yanlış hatırlamıyorsam bu fotoğraf için 25€ gibi bir ücret talep ediyorlar. Müzeye geri dönersek Madrid’in aldığı bütün kupaları müzede camların arkasından görmek mümkün. Müzede basketbol takımının almış olduğu Turkish Airlines Euroleague kupalarını görmek de ayrıca beni mutlu etti diyebilirim. Turun çıkışında ise Madrid Store mağazası (Tienda Oficial Real Madrid) bulunmaktadır.
- Madrid Meydan Cami ():
İspanya Gezim (Madrid ve Endülüs Eyaleti)
Toplam sekiz günü kapsayan İspanya gezimden notlar paylaşmak istiyorum bu yazımda. Yazının ilk kısmında genel bilgiler vermeye çalışacağım. İkinci kısmında ise ziyaret ettiğim beş şehrin (Madrid – Cordoba – Sevilla – Cadiz – Granada) gezdiğim yerleri ile ilgili paylaşımda bulunacağım. Detaylara geçmeden saat konusunda bahsedeyim. İspanya saat olarak Türkiye’den bir saat önce ancak zaman olarak bakıldığında arada üç saate yakın bir zaman dilimi mevcut. Mayıs ayında hava kararma saati yaklaşık 21:30’u buluyor. Bu durum ilkin biraz kafa karıştırıcı oluyor ama hava kararma saatinin geç olmasının kötü olmadığını düşünüyorum. Gezilecek yerler genelde sabah saat 10’dan önce açılmıyor. Kiliseler gezilerinde, farklı coğrafyalarda misyonerlik faaliyetlerinin devam ettiğini de farkedebiliyorsunuz.
İspanya’da Dikkat Edilecek Hususlar
- Para/Kredi Kartı – Aslında bu söylediğim yurtdışı için genel olarak geçerli. Harcamalarınızı nakit olarak yapmanızda yarar var. Diğer ihtimal biliyorsunuz kredi kartı, kredi kartınız döviz hesabınıza direkt bağlıysa sorun yok. Ancak TL hesabına bağlıysa normal kurun biraz üzerinde çekiyor TL olarak. Tabi güvenlik açısından yanınızda yüksek bir meblağ bulundurmak da sorun olabilir. Bu sebeple bu dengeyi kurmak size kalmış. Ancak her ihtimale karşı, yanınızda yurt dışında kullanabileceğiniz bir kredi kartı bulundurmanız da iyi olur. Neredeyse her yerde kredi kartı ile ödeme seçeneği mevcut.
- Dil – İngilizce bilen sayısı çok az. Şöyle düşünün Türkiye’de İngilizce bilen ne kadarsa orada da neredeyse aynı oranda diyebiliriz. Örnek olarak mediamarkt’larda genel olarak bir tane İngilizce bilen kişi oluyor.
- Mescit – Namaz kılıyorsanız yanınızda ince de olsa bir seccade götürmeniz iyi olur. Camiye de uğrayayım derseniz Madrid Merkez Cami’ye gidebilirsiniz. Ancak kapılarını namaz saatlerinde ve belirli saatlerde açıyorlar. Kıble yönü ve namaz saati için kullandığım uygulamaları aşağıda Tavsiye Ettiğim Uygulamalar kısmında bulabilirsiniz.
- İnternet – Giderken GSM operatörünüzle görüşüp internet olayını halletmeniz yerinde olur. Turkcell faturalı hattınız varsa günlük 150 TL’ye mevcut tarifenizi kullanabiliyorsunuz. Bu seçenek oldukça pahalıya geldi ama yapacak bir şey yoktu benim için. Örneğin hattınız faturasız ise Turkcell’de daha ucuza bu işi halledebilirsiniz. Veya Türk Telekom hattınız için 1GB’lık internet paketleri alabilirsiniz. Gittiğiniz ülkeden bir SIM kart alıp e-SIM olarak ikinci bir hat olarak kullanmak da bir diğer seçenek.
- Yeme – İçme – İspanya’nın kendine has tatlarını denemedim. Dolayısıyla onlar hakkında yorum yapamayacağım. Eğer dini hassasiyetleriniz varsa Burger King ve MC Donalds sizin için orada bir alternatif haline geliyor. Çünkü domuz eti kullanmıyorlar. Sadece domuz pastırması (bacon) kullanıyorlar o da hazır geliyormuş. İsteyenlerin burger’lerine koyuyorlar. Dolayısıyla etlerinizle birlikte de pişmiyor. Bu açıdan AVM’lerde değerlendirilebilecek bir alternatif. En büyük burgerleri yaklaşık 15€ civarında ve hangi burger’i alırsanız alın içecek sınırsız. Ayrıca AVM’lerde sıklıkla dönerci restoranlarına da rastlayabiliyorsunuz. Buralarda hassasiyet söz konusu mu, ziyaret etmediğim için bilemiyorum.
- Alış-Veriş
Vize – Uçak Bileti
Öncelikle gezi öncesinden bahsedeyim. Hususi pasaportum olduğu için vize tecrübem olmadı. Uçak biletini ziyaret öncesinden iki hafta kadar önce alabildim, tarihleri tam olarak netleştiremediğim için. Mayıs 2023 itibarıyla Pegasus Hava Yollarından 9000 TL’ye (yaklaşık 430€) gidiş dönüş uçak biletini (20Kg + 8Kg bagajlı) aldım. Ancak tarihleri daha önceden ayarlayarak, farklı uygulamalardan yararlanarak (ucuzabilet.com, kiwi.com vb.), haftanın günlerini biletin ucuza denk geleceği günleri seçerek daha ucuza bilet bulmanız mümkün olabilir.
Sekiz günlük bir ziyaret olacak olması ve hediyelik bir şeyler getirebilirim düşüncesinden dolayı bagaj ağırlığı konusunu gitmeden araştırdım ve biletimi ona göre aldım. Aldığım acenta şöyle demişti; 8 Kg kabin bagajı taşıyabilirsiniz, 20 Kg’da bagaj olarak uçağın altına verebilirsiniz biletiniz bu şekilde demişti. Ben ise gitmeden önce Pegasus’u arayarak teyit etmek istedim. Onlar ise şu şekilde bilgi verdiler; kabine tek parça bagaj sokabilirsiniz bunun ağırlığı önemli değil, bagaj olarak da sekiz kilo uçağın alt kısmına verebilirsiniz dediler. Bu çelişki kafamı karıştırsa da ikinci bilginin Pegasus’un İletişim Merkezi’nden gelmesi beni rahatlattı. Ayrıca benim için de yeterli olacağını düşündüm. Giderken zaten tek parça bavulum vardı ve sorun olmadı. Check-in işlemini önceden gerçekleştirdiğim için tartılmadı da. Ancak Madrid’den İstanbul’a dönüş sırasında biraz sıkıntı yaşadım. Şöyle ki;
Dönüş sırasında bir kabin bagajı bir de sırt çantam bulunuyordu. İki parça eşya olduğu için bunun ekstra 75€ ücreti olduğunu söyledi İspanyol check-in görevlileri. Ben de kendilerine uçak biletimi iki parça eşya olacak şekilde aldığımı, bilet alırken ekstra ücret verdiğimi söyledim. Ancak on dakika boyunca tartışmamız devam etti ve bagajımı tek parçaya indiremezsem ekstra para ödemek zorunda olduğumu söylediler. Ben de ısrarla bileti alırken bana söylenenleri anlattım. En sonunda kabul ettiler ve iki parça bagaj ile uçağa binebildim. Uçağa biner bilmez Türk kabin görevlilerine durumu anlattım. Onlar check-in görevlilerinin Pegasus’la bağlantılarının olmadığını, benden para koparabilmek için böyle yaptıklarını, durumun Pegasus’la ilgisinin bulunmadığını söyledi ve telefon iletişim merkezinden bu durumu bildirmemi tavsiye etti. Ben de kendilerine durumun Pegasus’la resmi olarak ilgisinin bulunup bulunmadığının bir önemi olmadığını söyledim. Netice itibarıyla kurumun itibarına gölge düşürecek bir durumdu. Her neyse giderken değil ama dönüş uçağında böyle bir ufak tatsızlık yaşadım. Dolayısıyla uçak biletinizi alırken bagaj meselesine dikkat etmenizde yarar var. Pegasus yolculuk esnasında su dahi ikram etmiyor bilesiniz, para verip almanız gerekiyor. Ona göre önleminizi alın.
Pasaport işlemleri uzun sürmüyor. Detayını bilmiyorum ama e-pasaportunuz varsa kullanan daha az olduğu için daha hızlı ilerleyebiliyorsunuz.
Araç Kiralama
Seyahatimizi iki kişi olarak gerçekleştirdiğimiz ve birkaç şehir dolaşmak istediğimiz için araç kiralamayı düşündük. Henüz seyahate başlamadan önce rentalcars.com’dan bir Seat Ibiza kiraladık. Kiralarken Seat Ibiza veya onun ayarında küçük bir arama verilecektir yazıyordu. 8 günlüğüne toplam yaklaşık 40€ olarak ödemeyi gerçekleştirdim. Kiralama fiyatı oldukça ucuzdu gördüğünüz gibi. Havaalanına inip işlemleri tamamladıktan sonra aracı almaya havaalanındaki büroya gittim.
Ellerinize Ibiza bulunmadığını daha iyi bir araba vereceklerini söylediler ve ekstra ücret ödemeden Dr marka İtalyan SUV bir araç tahsis ettiler. Bu bizim için gayet iyi oldu diyebilirim.
Aracın sigorta işlemleri için iki farklı seçenek sundular. Birincisi 1100€ kredi kartına çektiriyorsunuz, aracı teslim ettiğinizde herhangi bir sorun yoksa tekrar bu parayı size 30 gün içerisinde iade ediyorlar. İkinci seçenek ise 173,76€ sigorta parası çekiyorlar kredi kartınızdan. Bu paranın ise iadesi yok. Ancak arabanın başına gelebilecek bütün sıkıntılarla kiralama şirketi uğraşıyor. Daha önce yurtdışında araç kiralama tecrübem olmadığı için ben ikinci seçeneği seçerek arabayı tam sigortalattım ve 175€ ödemeyi gerçekleştirdim. Bu ödemeleri kesinlikle nakit olarak almıyorlar bilginiz olsun, kartınızdan çekiyorlar. Bunun yanısıra aracın deposunu tam olarak veriyorlar doğal olarak ve bunun karşılığında 104,40€ depozito ücreti talep ettiler. Bu ücreti de vermek durumundasınız. Dönüşte aracınızın deposunu tam getirmenizi öneririm. Çünkü benzin fiyatının da yaklaşık 1.5-1.7€ aralığında olduğunu düşününce, aracın deposu 104€’dan daha ucuza doluyor. Aracın deposunu tam olarak iade ettik ve teslim tarihinden birkaç gün sonra depoziyo ücreti olan 104€ kredi kartıma iade oldu. Gördüğünüz üzere araç kiralama oldukça ekonomik oluyor özellikle de birkaç şehir dolaşmak isterseniz. Gelelim riskli taraflarına:
İspanya’da diğer Avrupa Birliği ülkelerinde de olduğu üzere yaya yollarına dikkat etmeniz gerekiyor. Yaya yolunun başında yaya varsa durmalısınız. Tabi olması gereken de zaten bu değil mi dediğinizi duyar gibiyim. Öyle tabi ama Türkiye’den gidince biraz afallıyorsunuz. Tabi bu duruma alışmak çok zaman almıyor. Araç kiralayacaksanız giderken araç şarjı ve telefon tutacağı almanızı tavsiye ederim. Navigasyon kullanırken hem şarj konusunda sıkıntı yaşamamak için hem de telefonu koyacak bir yer için bunlar önemli. Seyahat sırasında sıkıntı yaşadığım en önemli konu ise park yeri konusuydu. Özellikle Madrid’de park yeri problemi var. Biz bunu çok geç fark ettik ama yeşil zeminli park yerleri paralıymış. Ayrıca park ücretini arabayı park eder etmez ödemeniz gerekiyor. Yoksa bizim gibi park cezası yiyorsunuz. Park cezaları ise şehirden şehre değişiyor. Örneğin Madrid’de 90€, Sevilla’da 70€, Cadiz’de 40€ :). Cezalar biz İspanya’dan döndükten sonra geldi. İşleyiş ise şu şekilde araç, kiralama şirketine ait olduğundan onlarla iletişime geçiyorlar. Onlar da aracın o tarihte kime kiralandığını tespit ederek onlara bildiriyor ve bilgileri veriyolar. Bu tespit işlemi 20€, ceza ise tebliğ tarihinden itibaren 20 gün içerisinde ödenirse yarı fiyatına düşüyor. Yani bizim Cadiz’de yediğimiz 40€’luk ceza indirimli olarak 20€’ya düştü, tespit işlemi de 20€ idi. Kartımızdan otomatik olarak 40€ çekildi. Böyle de bir durum var sanıyorum kiralama şirketi kredi kartınızın çipini kopyalıyor. Bu tarz cezalar otomatik olarak kartınızdan çekiliyor. İadeler de otomatik olarak gerçekleşiyor. Bunun önüne geçmek için döndüğünüzde kartınızın kart numarasının değiştirilmesini talep edebilirsiniz.
Akaryakıt istasyonu olarak da en çok Repsol ve Cepsa’ya rastlıyorsunuz. Grasol, BP ve Shell de diğer hatırladığım istasyonlar. Daha öncede söylediğim gibi benzin 1.5€ ile 1.7€ arasında. İstasyonlarda benzininizi kendiniz dolduruyorsunuz, ödemeyi ise içeriye yapıyorsunuz. İstasyonlardan bedava sıcak su alabilirsiniz. Ancak para ile alacağınız diğer şeyler genel olarak marketlerden daha pahalı. Dolayısıyla akaryakıt istasyonlarından mecbur kalmadıkça alışveriş yapmamanızı tavsiye ederim.
Tavsiye Ettiğim Uygulamalar
Bu başlık altında telefonunuzda yüklü bulunmasını tavsiye ettiğim uygulamalar bulunmakta.
- Google Haritalar: GPS yurtdışında olmazsa olmaz. Dolayısıyla internetinizin de olması gerekiyor. İnternet olayından yazı içerisinde bahsedeceğim.
- Çeviri (Google Translate): Uygulamayı kullanmanızı şiddetle tavsiye ederim. İspanya’da İngilizce bilen sayısının az olduğunu daha önce söylemiştim. Bu sebeple bu uygulamayı kullanarak muhatabınıza telefonu tutarak İspanyolca konuşmasını isteyebilir, sonrada otomatik olarak Türkçe veya İngilizce’ye çevrimini sağlayabilirsiniz bu sayede. Ayrıca canlı kameradan çeviri yaptığı için herhangi bir yerde gördüğünüz metne kameranızı odakladığınızda direkt kamera üzerinde tercümesini gerçekleştiriyor. Muhakkak bu uygulamayı kurun derim.
- Booking.com: Kalacak yer için booking.com’u kullanmanız uygun olacaktır. Tavsiye ediyorum.
- RentalCars: Araç kiralama konusuna yazı içerisinde değineceğim. Uygulama olarak da rentalcars’ı tavsiye edebilirim.
- Prayer Times: Eğer namaz kılıyorsanız namaz saatlerini öğrenmek için bu uygulamayı kullanabilirsiniz.
- Kıble Bulucu: Kıble tayini için de bu uygulamadan yararlanabilirsiniz.
GEZDİĞİM ŞEHİRLER VE YERLER
Aslında bu bölümü de bu yazı içerisinde tamamlamayı düşünüyordum ama yazının hacmi giderek büyüyor. Dolayısıyla İspanya’da ziyaret ettiğim Madrid ve Endülüs Eyaleti şehirlerden Cordoba, Sevilla, Cadiz ve Granada’nın her biri için bir yazı hazırladım. Aşağıda bağlantılara tıklayarak bu yazılara ulaşabilirsiniz.
Madrid ziyaretim için tıklayınız.
Cordoba ziyaretim için tıklayınız.
Sevilla ziyaretim için tıklayınız.
Cadiz ziyaretim için tıklayınız.
Granada ziyaretim için tıklayınız.