Çocukluğumda okul kitaplığından aşina olduğum ancak okumadığım bir kitaptı Hacı Murad. Roman gerçek bir hikayeden esinlenerek yazılmış. Dolayısıyla tarihi bir arka planı da var. Hikayenin Hacı Murad – Şeyh Şamil ve Rusya arasında geçmesi, yazarın ise Rus olması dikkate alındığında Tolstoy’un ne kadar objektif olabileceği sorusu gelmişti aklıma kitabın başında. Ancak Tolstoy gibi okuyan herkes tarafından övgüyle bahsedilen bir yazarın kitabı olduğu için açıkçası çok endişelenmedim. Aslında biraz da bu örgüyü merak ettiğim için okudum kitabı.
Kitabı okuduktan sonra yazarın Dağıstanlı ve müslümanları iyi tanıdığı kanaatine ulaştım. Ayrıntıları daha kaçırmamıştı Tolstoy. Bunun yanında hikayenin eksik tarafları var – ki hikayede anlatılan birçok olay yarım bırakılmış – ancak güzel bir kitap diyebilirim. En çekici tarafı ise Tolstoy’un gözünden Rusları ve müslümanları görebiliyoruz. Şaşırtıcı bir şekilde mi diyeyim bilemedim ancak bizim bakış açımızla benzer diyebilirim.