Etiket arşivi: keller planı

OKULDA ÖĞRENME / KELLER PLANI / TAM ÖĞRENME

OKULDA ÖĞRENME MODELİ

Carrol tarafından geliştirilen bu modelin temel varsayımı ”her öğrenciye ihtiyaç duyulan zaman ve öğrenme olanakları veriliğinde, tüm öğrencilerin belirlenen öğrenme hedeflerine ulaşabileceğidir”. Carrol, modelinin öğelerini zaman kavramı ile açıklamıştır. Her öğrenci aynı düzeyde öğrenebilir ancak sınıfta ”hızlı ve yavaş öğrenen öğrenciler” vardır. Okulda öğrenme modelinde öğrenmeye ayrılan zamana özel bir önem verilmektedir. Modelin odak noktası ”öğrenme içim ne kadar zaman gerekir” biçiminde formüle edilebilir. Carrol’a göre öğrenme düzeyi; etkin olarak öğrenmede geçen zaman süresinin, öğrenme için gerekli olan zaman süresine oranının bir fonksiyonudur [11].

Okulda Öğrenme Modelinin 5 Temel Öğeleri aşağıda verilmiştir.

  • Sebat/Sabır: Öğrencilerin gönüllü olarak öğrenmeye harcadıkları zamandır.
  • Yetenek: Öğrencilerin bir konuyu öğrenebilmek için ihtiyaç duyduğu zaman miktarıdır.
  • Fırsat: Öğrenme için verilen zaman ve sunulan olanak miktarıdır.
  • Öğretimden Yararlanma Yeteneği: Öğrencinin belli bir öğrenme birimini anlayabilmesi için gerekli olan ön koşul öğrenmeler, sözel ve sayısal yetenekleri ve zamanı içermektedir. Öğrencinin yeni bilgiyi öğrenmesi için sahip olması gereken hazırbulunuşluk düzeyini ifade etmektedir. Hazırbulunuşluğa sahip öğrenciler, öğrenme birimini daha kısa sürede öğrenirler.
  • Öğretimin Niteliği: Öğretim hizmetinin yeteneğe bağlı olan sürenin dışında ek zaman gerektirmemesi öğretim hizmetinin niteliğini gösterir. Öğretim, yeteneğe bağlı olan sürenin dışında ek zaman gerektirmediği ölçüde nitelikli, gerektirdiği ölçüde niteliksizdir.

KELLER PLANI

Bu sistem bireyselleştirilmiş öğretim sistemi olarak da bilinir. Caroll’ın “Okulda Öğrenme Modeli” temel alınarak Keller tarafından geliştirilmiştir. Bir sınıfta yavaş ve hızlı öğrenen öğrenciler vardır. Sınıftaki öğrenci sayısı arttıkça öğrencilere ayrılan süre doğal olarak azalır. Ayrıca öğrenciler arasındaki bireysel farklılıklarda sınıfın tamamının aynı anda öğrenmesini engellemektedir. Böyle bir sınıfta, bazı öğrenciler hemen, bazı öğrenciler daha geç ve bazı öğrenciler de hiç öğrenememektedir. Tüm bu oluşsuzlukların giderilebilmesi için öğretimin bireyselleştirilmesi gerekir. Çünkü her öğrencinin özel ders aldığı (öğretmen-öğrenci birebir) durumlarda öğrencinin başarısı da öğrenme düzeyi de yükselir. Bunu temel alarak öğretmenin de öğretimi mümkün olduğunca bireyselleştirmesi gereklidir. Bunun için sınıfta benzer özelliklere sahip olan 3-5 kişilik küçük homojen gruplar oluşturmalıdır. Bu gruplarda öğrenme, öğrencilerin etkin olduğu bir yapıya sahip olmalıdır. Öğretmenin rolü gruplara rehberlik etmektir. Bu tekniğe göre;

  • Her öğrencinin öğrenme hızı ve düzeyi kendine özgüdür,
  • Öğrenci merkezlidir,
  • Öğrenciler bireysel çalışmalar ve ödevler yaparlar,
  • Öğrenci öğretim etkinliğine aktif olarak katılır,
  • Gruplardaki öğrenciler nasıl öğreneceklerini kararlaştır ve sorumluluk alırlar,

Bu gruplardaki öğrencilerin bireysel gereksinimlerini karşılamaya dönük olarak, dönüşümlü günlük çalışma, becerileri geliştirme, planlı grup çalışması yapma ve düzey geliştirme çalışmaları gibi etkinlikler yapılabilir.

Bu teknikte herkesin tam öğrenmesi zorunlu olmasa da öğrencilerin bireysel özellikleri ve ihtiyaçlarına değer verilerek onlara özel bir çalışma süreci oluşturulduğundan geçme notu ya da başarı notu nispeten yüksek tutulmalıdır [12].

Sınırlılıkları aşağıda verilmiştir [14];

  • Aynı özelliklere sahip öğrenci grubu oluşturmak güçtür.
  • Öğrenciler zor ve karmaşık konuları tek başlarına öğrenemeyebilir.
  • Sınav zamanlarını bazı uygulamaları öğrenci inisiyatifine bırakmak gecikmelere neden olur.
  • Bireysel çalışmaya yatkın olmayan öğrenciler için uygun değildir.
  • Öğretmenden ders dinlemeye eğilimli ve sunuş yoluna yatkın öğrenciler gerekli verimi alamazlar.

Avantajları ise şu şekildedir [14];

  • Öğrenciler aktif bir şekilde öğrenmeye katılırlar.
  • Bireysel sorumluluğu geliştirir.
  • Bireysel farklılıklar dikkate alınır.
  • Aynı özelliklere sahip öğrencilerin bir araya getirilmesi öğretimde etki sağlar.
  • Yaparak- yaşayarak anlayarak ve araştırma yaparak öğrenmeyi sağlar.

TAM ÖĞRENME

Bloom Tam öğrenme modeli, Caroll’un Okulda öğrenme modeli geliştirilerek elde edilen okulda öğrenmeyi temel alan eğitim modelidir.

Bloom tarafından bulunan bu modelde farklı şekilde öğrenme hızlarına sahip olan öğrenciler vardır. Tam öğrenme modelinde kilit kelimelerden birisi farklı öğrenme hızlarına sahip öğrencilerdir. Tam öğrenme modeline göre gerekli ortam ve uygun bir düzen oluşturulursa tüm öğrenciler öğrenebilir. Bu modele göre öğrencilere öğrenmek için gerekli olan zaman ve imkân mutlaka sunulmalıdır.

Bloom Tam Öğrenme Modeli, öğrencilerin öğrenme gücünü arttırmayı hedeflemekte ve daha hızlı bir şekilde öğrenebilmeleri için imkanların yaratılmasını savunmaktadır. Tam öğrenme modeline bağlı olarak daha hızlı düzeyde öğrenen öğrenciler bulunur. Yavaş öğrenen öğrencilere gerekli olan imkan sunulduğu takdirde diğer öğrencilerin yakalamış olduğu düzeyi yakalayabilirler. Bu nedenle bütün öğrencilere gerekli olan öğrenme hizmetlerinin sunulması şarttır. Çünkü her öğrencinin aynı öğrenme hızına sahip olması mümkün değildir.

Bu modele bağlı olarak öğrenme düzeyinde değişikliğin olması için iki değişken bulunur. Bu değişkenlerden ilki öğrencinin davranışlarıdır. İkincisi ise öğrenme hizmetinin kalitesidir. Bu iki değişkende doğrudan öğrenme düzeyine etki eden durumlar arasında bulunur. Bu iki değişken eğitim hayatı boyunca doğru bir şekilde kontrol edilebilirse, öğrenme düzeyinin istenilen düzeye getirilmesi söz konusu bir hale gelmiş olur. Tam öğrenme modelinde özellikle bazı davranışların öğrenmenin hızını arttırdığı ve daha basit bir hale çektiği tespit edilmiştir. Materyallerden yararlanma, aritmetik işlem yapma, düzenli tekrar yapma, yorum yapma gibi çeşitli çalışmalar öğrenme hızını arttırarak alınan bilgilerin daha kalıcı olmasını sağlamaktadır.

Bloom öğrenci giriş özelliklerini iki farklı türde incelemeye alınmıştır. Duyuşsal giriş ve bilişsel giriş bu özellikler arasında bulunur. Öğretim sürecinin başında bu süreç içinde kazandırılacak davranışların öğretildiği boyut bilişsel faktörler olarak ele alınır. Öğretim süresi boyunca öğrenilen konuya dair öğrencinin ilgi ve motivasyonu ise duyuşsal giriş olarak adlandırılmaktadır.

Tam öğrenme modelinin diğer değişkeni ise öğretim hizmetinin sahip olduğu özelliklerdir. Öğrenme süreci içinde öğrenciye çok fazla görev düşse de, öğretim hizmetinin kalitesi de aynı ölçüde önemli durumlardan biri olarak bilinir. Bu modele bağlı olarak öğrenme süreci içinde öğretmenler tarafından ipuçları, dönüt gibi geri dönütler sağlanmalıdır. Bu sayede öğretim süresi çok daha basit bir hale çekilerek, öğretimin daha kolay bir hale getirilmesi sağlanmış olur.

Öğrenme hizmetinin kalitesi öğrencinin kısa yoldan motivasyonunun artmasını sağlarken, öğrencinin gizli özelliklerinin de görülmesini kolaylaştırır. Öğrenme sürecinin sonunda tam olarak istenen öğrenme düzeyine ulaşılamamışsa, mutlaka öğrencilere ek zaman tanınmalıdır. Tam öğrenme modeline göre bütün öğrencilerin eşit düzeyde öğrenmeleri gerekir. Eşit öğrenim düzeyi tamamlanmadığı müddetçe, diğer öğrenme sürecine geçilmemelidir [13].

Öğretim hizmetinin niteliği tam öğrenme modelinin en önemli kavramlarından biridir. Öğrenmeyi etkileyecek olan dört farklı temel kavramı kapsar. Bilindiği üzere öğrenme ve öğretme sürecine bağlı olarak çeşitli konular bu durumlara doğrudan etki etmektedir. Ancak bu çeşitli faktörlerin öğrenmeye etkisi tek başına oldukça azdır. Bu konuların her birini kontrol altına almayı öğrenmek ve buna bağlı olarak öğrenme düzeyini arttırmaya çalışmak oldukça zor konulardan biridir. Bu nedenle Bloom, öğretme süreci içinde öğrenme düzeyini daha iyi bir hale çekmek için daha az sayıda faktörü gündeme almaya özen göstermiştir. Bu az sayıda faktör üzerinden öğrenme verimliliğini arttırmak daha kolay bir şekilde yapılabilir. Öğretim hizmetinin niteliği konusunda en fazla ön plana çıkan kavramlar ise ipuçları, pekiştirme, dönüt ve katılımdır.

Öğrenme süreci içinde öğrencinin tam olarak neyi öğreneceğini ve bunları nasıl öğrenebileceğine dair verilen mesajların tümünü kapsar. Bu mesajlar yazılı olabileceği gibi aynı zamanda sözlü de olabilmektedir. İpuçları öğrenme döneminin içinde öğrencinin başarısına etki edebilmektedir. Ancak tek başına yeterli olmayıp öğrencinin motivasyonuna, gelişim düzeyine de uygun şekilde tasarlanmış olması gerekir.

Tam öğrenme modelindeki yapılabilecek etkinlik örnekleri aşağıda verilmiştir [13].

  • Tekrar
  • Öğrenciyle birebir tekrar
  • Küçük öğrenci grubuyla tekrar
  • Yardımcı kitaplarla tekrar
  • Eğitsel oyunlarla tekrar
  • Etütle tekrar
  • Programlı eğitimle tekrar

Tam Öğrenme Modelinde İzlenecek Adımlar aşağıda verilmiştir.

  • Dersin öncesinde hedefe bağlı olarak ayrıntılı bir analiz ve plan yapılır.
  • Ders başlarken giriş davranışları testinden yararlanarak öğrencilerin tutumları ve ön bilgileri araştırılır. Bu test öğrencilerin eksikliklerinin tespit edilmesini ve öğrenme düzeyini ortaya çıkarmak amacıyla yapılır. Not vermek amacıyla yapılmayıp, sadece öğrencilerin bilgi düzeyi test edilir.
  • Test sonucuna bağlı olarak tespit edilen eksik bilgilerin tamamlanması sağlanır. Buna bağlı olarak olumsuz tutumların iyileştirilmesine yönelik adım atılır.
  • Öğrencilerin aktif katılımını sağlayarak derse başlanır.
  • İşlenen dersle alakalı olarak izleme testi uygulanır.
  • İzleme testinin sonucuna bağlı olarak öğrenemeyen öğrencilere tamamlayıcı yönde etkinlik uygulanır. Öğrenen öğrencilere ise ek etkinliğin uygulanması söz konusu olur.
  • Tamamlama etkinliğinin sonucuna göre, üniteyi öğrencilerden en az yüzde 70’i öğrenirse ünite bitirilmiş olur.

KAYNAKLAR

  1. Çoklu Zekâ Kuramı- asamakres.com/index.php/egitim-programi/gunluk/10-kurumsal/18-coklu-zeka-kurami
  2. Çoklu Zekâ Kuramı- montessoridunyasi.com/coklu-zeka-kurami-2/
  3. Sözel ve Dilsel Zeka – http://www.suanaokulu.com.tr/tr/okul/egitim-programi/sozel-ve-dilsel-zeka
  4. ÇOKLU ZEKÂ KURAMI VE ZEKÂ TÜRLERİ – https://www.ment alup.net/blog/coklu-zeka-kurami-ve-zeka-turleri
  5. Görsel Uzamsal Zeka – https://www.bizimkolej.com/blog/gorsel-uzamsal-zeka
  6. Bedensel Kinestetik Zeka Nedir, Geliştirme Yolları – mentalup.net/blog/bedensel-kinestetik-zeka-nedir-nasil-gelistirilir
  7. Bedensel (Kinestetik) Zeka – https://cocukvezeka.wordpress.com/coklu-zeka-multiple-intelligences-mi/bedensel-kinestetik-zeka/
  8. Müziksel Ritmik Zeka Nedir, Nasıl Geliştirilir? – https://www.mentalup.net/blog/ muziksel-ritmik-zeka-nedir
  9. Kişiler Arası (Sosyal) Zeka – https://cocukvezeka.wordpress.com/coklu-zeka-multiple-intelligences-mi/kisiler-arasi-sosyal-zeka/
  10. Çoklu zeka ve türleri – serapduygulu.com.tr/makaleler/egitim/coklu-zeka-ve-turleri.html
  11. Okulda Öğrenme-Öğretme Modeli Nedir – https://okulda-ogrenme-ogretme-modeli.nedir.org
  12. Bireysel Öğretim Teknikleri – https://sites.google.com/view/ogretimyontemveteknikleri
  13. Bloom Tam Öğrenme Modeli – https://www.bilisimhocasi.com/bloom-tam-ogrenme-modeli
  14. Bireyselleştirilmiş Öğretim (Keller) – https://eksiegitim.blogspot.com/2017/11/b ireysellestirilmis-ogretim-keller.html